Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi

İzmir’de Basın Toplantısı Gerçekleşti

THTM Yürütme Kurulu üyesi Oğuz Oyan’ın katılımıyla İzmir’de bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi’nin nasıl ortaya çıktığı, neler yaptığı ve önündeki mücadele başlıkları konuşuldu. Gazetecilerin sorularından öne çıkanları paylaşıyoruz:

THTM neden var? THTM yeni bir oluşum, geçtiğimiz yılın sonbahar aylarında İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde yaptığı hazırlık toplantılarının ardından 6 Ocak’ta ilk genel kurulunu yaptı. 3 ayda bir de genel kurul yapma kararı var, 3. genel kurulu 6 Ekim’de gerçekleşecek. Bu yılın faaliyetlerini değerlendirip önümüzdeki dönem işlerimizi planlayacağız. THTM Türkiye’deki cumhuriyetçi kesimlerle sol sosyalistleri buluşturmak istiyor; emekten yana, laiklikten yana, bağımsızlıktan yana olanları sosyalistlerle buluşturmak istiyor. Yani aslında emeğin cumhuriyetini kurmak için yola çıktı. Bu üç ilkeyi benimseyenler THTM ile yürüyebilir.

THTM nasıl çalışıyor? Komisyonlarımız var. Ana komisyonlarımızdan biri TBMM’yi İzleme Komisyonu. TBMM neler tartışıyor, neler yapıyor diye izliyor ve aslında ne yapması gerekiyor ona işaret eden işler yapıyor. Yani halkın meclisi olmak üzere çalışıyor. Bu komisyonlar genel kurula düzenli olarak raporlarını sunuyor. Yerel meclisler kurma kararımız var. THTM’nin şu an toplam 6 yerel meclisi var; bunların 3’ü İzmir’de Çiğli, Çeşme ve Urla Halk Temsilcileri Meclislerinden oluşuyor. İstanbul’da Kadıköy Halk Temsilcileri Meclisi ve Hatay’da Defne Halk Temsilcileri Meclisi’miz var. Yerel meclisler öncelikli olarak elbette kendi belediye meclislerini izliyor ancak Büyükşehir Belediyelerini de izliyor.

NATO’ya karşı yürüyüşü detaylandırır mısınız? THTM 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde “NATO’ya ve Emperyalist Savaşa Karşı Göreve” kampanyasını ilan etmiş ve bunun bir parçası olarak 15 Eylül’de İstanbul Kartal’da başlayıp İncirlik’te sona erecek bir NATO karşıtı yürüyüş planlamıştı. Kartal’dan başlayan yürüyüş Gebze’ye, İzmit’e, Sakarya’ya, Eskişehir’e, Ankara’ya, Konya’ya, Niğde’ye, Mersin’e ve Tarsus’a taşındı, ardından da 28 Eylül Cumartesi günü Adana İncirlik Üssü önünde büyük bir eylemle son buldu.
THTM bu yürüyüş için bir bildiri ile yola çıktı. Ancak Eylül’den önce, Ağustos ayında, aydın dostlarımızın katkılarıyla bir sergi hazırlığına başladı. Filistin de olmak üzere uluslararası katılımın olduğu sergi, hareketli bir sergiydi; ziyaret ettiğimiz her noktada kent merkezlerinde bu anlamlı sergi de bize eşlik etti. Her durakta demokratik kitle örgütlerini ziyaret ettik, THTM’nin kuruluş amaçlarına, eylemlerine dair sohbet ettik. Bu büyük yürüyüş, esasen Eylül başında Filistin’e savaş ve ölüm götüren ABD Gemisi USS Wasp’ın İzmir’e demirlemesi üzerine İzmirli yurtseverlerin yaptığı eylemlerden de istim almıştı. Ardından İsrail’in Gazze’den sonra Lübnan’a yönelik gerçekleştirdiği saldırılar, İsrail NATO ilişkisinin ve NATO’nun ülkemizi nasıl hedef tahtasına oturttuğunun halk nezdinde anlaşılmasını kolaylaştırdı ve THTM yürüyüşünü daha anlamlı kıldı. THTM’nin yerel ayakları bu yürüyüş sürerken başka eylemler de yaptı. Örneğin, pek çok yerde NATO Yolu, NATO Durağı gibi yerler var. Ankara’da Mamak’ta “NATO Yolu Bağımsızlık Yolu Olsun” çalışmasını sürdürüyor oradaki yurtseverler. Yürüyüş sona erdi ancak THTM’nin çalışmaları devam edecek. 3 Kasım’da İstanbul’da düzenlenecek bir mitingle bu eylemliliği görkemli bir halk buluşmasıyla taçlandıracağız.

Göreve kampanyası dışındaki çalışmalar neler? THTM Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adlı gerici eğitim modeline karşı bir Aydınlanma Seferberliği başlattı. Pek çok yerellikte düzenlediğimiz, dostlarımızın da bizden talep ettiği aydınlanma seminerleriyle devam ediyoruz; örneğin evrimi anlatıyoruz bu toplantılarda, okullardan esirgenen laik, bilimsel eğitimin örneklerini sunmaya çalışıyoruz. Yolsuzluk da çok ciddi bir mesele, hem genel hem yerel yönetimlerde. Yolsuzluğu yenmek için belki de önce yoksulluğu yenmek gerekiyor. Bunun için de Türkiye’nin üretici olması lazım. Anti-emperyalizm mücadelesi sadece savaşa, nükleere karşı bir mücadele değil; tarımda, sanayide dışa bağımlı olmayı da dert ediniyor. Türkiye’nin yeniden sanayileşme perspektifine sahip olması gerekiyor. Bu anlamda THTM dışa bağımlılığa tamamen karşı, yolsuzlukları da bu yoksulluk doğuruyor. Mesele sadece Erdoğan’ın kalması ya da gitmesi değil; örneğin THTM’nin yerel meclislerinin belediyeleri izleme komisyonları bu açıdan çok önemli, iktidarıyla muhalefetiyle el ele yürüyen bir vaziyet var, bu dışa bağımlılıkta bir ortaklaşma var. Türkiye yeni bir sayfaya ihtiyaç duyuyor ve bu yeni sayfa, bu meselelerin hepsinin iç içe olduğunu bilmekten ve ona göre bir mücadele örmekten geçiyor.