8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, 1917’de tıpkı bizler gibi emekçi kadınların yoksulluğa, sömürüye ve savaşa karşı “Ekmek ve Barış!” talebiyle sokağa döküldükleri, haykırdıkları, eşit ve sömürüsüz bir ülkenin kuruluşu için ilk kıvılcımı yaktıkları günün adıdır. 8 Mart emekçi kadınların günüdür, bizim günümüzdür. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun!
1923’te Cumhuriyet’in kurulmasıyla tarihsel bir sıçrama yaşanmış ancak sermayenin elinde şekillenen Cumhuriyet yıllar boyunca giderek kuruluş dinamiklerinde halka sağladığı haklar ve ileri kazanımlarından vazgeçmiş veya geriye düşmüştür.
Bugün kadın emeği piyasanın çıkarları doğrultusunda yeniden yeniden şekillenirken giderek daha ucuz hale getirilip kadınlar daha esnek ve güvencesiz koşullarda sömürülmeye devam ediyor. Kadınlar, bir yandan sermayenin çıkarları doğrultusunda piyasaya ucuz iş gücü oluyor, bir yandan kadının ev merkezli tanımıyla emek gücünün yeniden üretimi olarak tanımlanabilecek ev işleri, yemek yapımı, çocuk bakımı, temizlik gibi görünmeyen işlerin gerçekleştirilmesinde de kullanılıyor.
Türkiye’de TÜİK’in bile saklayamadığı verilere göre kadın istihdam oranı geçtiğimiz yıl itibariyle %31,4 olarak açıklandı. Aynı işi yapan kadın işçiler, erkek işçilerle aynı ücreti almazken, ekonomik yaşama dahil olan kadınların neredeyse yarısı ise kayıt dışı çalıştırılıyor. Özelleştirmelerin en yoğun olduğu sektörlerde güvencesiz çalıştırılan kadınlar, sağlık hakkına erişemediği için önlenebilir hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor. Bunun yanı sıra her geçen gün sistem eliyle sömürü olanakları artırılıyor, yasalar yumuşatılıyor. Yoksulluğun giderek artması ise kadın işçilerin güvencesiz ve kuralsız koşullarda çalışmaya razı olmasının önünü açıyor.
Ekonomik olarak kendini var edemeyen kadınların, yaşadığımız düzen içerisinde ev merkezli tanımlanması kadının toplumsal yaşamda da ikinci plana düşmesinin önünü daha da açıyor. Kapitalizmle süregelen kadın emeğinin sömürüsü, devamlılığını dinci gericilikle, baskıyla kadının üzerindeki tahakkümünü artırmak için kullanılmaya devam ediyor. Bunu ise daha küçük yaşlarda kadınların eğitim haklarının ellerinden alınması ile eğitim müfredatının dini kabullerle bilimsel bilgiden yoksun referanslarla oluşturulmasıyla, müftülere evlendirme yetkisinin verilmesi ve ebeveyn izni ile 18 yaş altındaki evliliklerin önünü açarak, bugün okullarda ÇEDES uygulaması gibi bir dizi saldırıyı hayata geçirerek sürdürmeye çalışıyor.
Laikliğin toplumsal ve hukuksal alandan tasfiyesi için atılan her adım gericiliğin sesini yükseltiyor, kadınların boğazına daha fazla yapışıyor. Cumhuriyet’in en büyük kazanımlarından olan ve kadının hukuken eşit bir yurttaş olarak kabul edilmesini sağlayan Medeni Kanun’a ,ülkemizdeki emekçileri temsil etmeyen en sağcı, gerici meclisiyle iktidarı ve muhalefeti ile saldırmaya devam ediyorlar. İnsanlığın ve kadınların ilerici kazanımları bir bir geri alınıyor, mevcut haklara erişilemiyor, boşanma hakkını kullanmak istediğinde ise öldürülüyor.
Kadınların toplumsal ve siyasal hayattaki yeri her gün sorgulanırken üretme, sosyalleşme, eğlenme, mücadele etme ve artık en temel hak olan yaşam hakkı sürekli ve sistemli bir saldırının hedefinde tutuluyor.
Bu yaratılan yoksulluk, tarikat ve cemaatlerle her alanda estirilen gericilik rüzgarından en çok emekçi kadınlar etkileniyor. Adaletsiz yargı süreçlerinin meşrulaştırılmasına çalışan, kadın cinayetlerini kışkırtan, yüreklendiren ve ödüllendiren bu düzende emekçi kadınlar, sömürüye, dinsel tahakküme karşı ayakta kalmaya çalışıyor, var olma mücadelesi veriyor.
Bugün biliyoruz ki emekçilerin kurtuluşu ile kadınların kurtuluşu aynı adresten geçiyor. Bugün kadınların eşit yurttaşlar olarak yaşayacağı bir ülke için Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi olarak emekçi kadınların bir araya gelmesi, laik, bağımsız ve sömürünün olmadığı bir ülkenin kurulması için her alanda örgütlenmesi adına çağrı yapıyoruz.
Bu topraklarda eşit, bağımsız ve laik bir ülkeyi hep birlikte kuracağımıza olan inancımız ve mücadelemizle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Kutlu Olsun!
Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi Kadın Komisyonu