Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi

Manifesto

Uzun süredir hazırlıkları sürdürülen Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi yola çıkıyor. Daha şimdiden Cumhuriyetçi birikiminin parçası olmaktan onur duyan çok sayıda aydın, sanatçı, bilim insanı ve siyasetçi, “ben varım” diyerek iradesini ortaya koydu.

Ancak Meclis, bir deklarasyonun çok ötesinde bir iddia ve anlam taşıyor. Sözünü ettiğimiz irade, halkın iradesinin bir unsuru olarak, onunla birlikte Türkiye’de eşitlik, bağımsızlık, laiklik mücadelesi için görev üstleniyor.

Ülkemiz emperyalist işgale ve çürümüş Saray’a karşı mücadeleyle kuruldu. Bu mücadele gücünü ve meşruiyetini haklılıktan ve halktan aldı. Başarıya ulaştı.Emperyalist ülkeler, Türkiye Cumhuriyeti’ni hiç hazmedemedi. Gericilik, Cumhuriyet ile hesaplaşmak için her fırsatı değerlendirdi. Kurtuluştan sonra gelişmesini hızlandıran kapitalist sınıflar adım adım ülkenin bütün zenginliklerini ele geçirdi. Elbirliği ile Türkiye’yi kararttılar. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının öncülüğünde gerçekleşen Milli Mücadele’nin yarattığı heyecan ve umut yerini karanlığa bıraktı. 1923’te Cumhuriyet’in kuruluşu ile zirveye ulaşan devrimci bir dönemin kazanımları önce kuşatılıp kemirildi, sonra yok edildi. Ancak ne Cumhuriyet fikri ne de laik, bağımsız, egemen, eşitlikçi bir Türkiye hedefi ortadan kaldırılamaz.

Karşımızda NATO’suyla, Avrupa Birliği’yle, işgaller ve savaşlarla uluslararası tekellerin çıkarları doğrultusunda şekillenen emperyalist bir dünya var. İnsanlarımızın dinsel inancını istismar edenler, tarikat yapılanmaları ülkeyi boğuyor. Toplumsal eşitsizliklerin kaynağı olan sömürü düzeni ve o düzenin hakimi büyük holding ve tekeller halkın büyük bölümünü ücretli köleye dönüştürmüş durumda.

Haklıyız, gücümüzü bu ülkenin emekçi ve dürüst insanlarından alıyoruz. Yine başaracağız.

Sözümüz kısa ve özdür: Toplumun değişik kesimlerinden, farklı ama birbirine dost ideolojik ve siyasi eğilimlere sahip kişiler olarak bir araya geliyoruz. Bizi bir araya getiren, emperyalizme ve sömürü düzenine duyduğumuz nefret; yurt sevgisi ve Cumhuriyetçiliktir. Laik, bağımsız, egemen, bir ülke, devletçi-planlı bir ekonomi ve tüm yurttaşlarımızın eşitlik ve kardeşlik içinde, refah ve aydınlığa kavuşacağı bir toplumsal sistem istiyoruz.

Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi, bu yaklaşımın kürsüsüdür. Aydınıyla işçisiyle, öğrencisiyle, köylüsüyle özgürce tartıştığımız, sözümüzü söylediğimiz, mücadeleyi örgütlediğimiz, birbirimizden öğrendiğimiz bu kürsüyü aynı kaygı, hedef ve sorumlulukla hareket eden herkesin kazanımı haline getirmek için üzerimize düşeni yapacağız.

Yolumuz açık olsun!