Bilim dışı, liyakatsiz ve merkeziyetçi bu yapıyı kabul etmiyoruz.
1980 darbesiyle başlayan eğitimdeki bilimsel çözülmenin son halkası, Millî Eğitim Akademisi (MEA) ile kurumsallaşma noktasına gelmiştir. Türkiye’de öğretmenlik mesleği artık akademik liyakate değil, idari ve siyasi onaylara bağlanmaktadır.
🏛️ MEA Nedir?
Öğretmen olmak isteyen herkesin, artık yalnızca üniversite diploması ve KPSS başarısı yetmeyecek.
19 Mart 2025 tarihli ve 32492 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Millî Eğitim Akademisi Başkanlığı Yönetmeliği’ne göre, öğretmenlik için önce MEA’dan geçmek ve “bakanlık onayıyla” sertifika almak zorunlu hâle gelmiştir.
Bu haliyle MEA:
Öğretmenlik mesleğini siyasi onaya bağlamaktadır.
Eğitim fakültelerini ve yükseköğretimi etkisizleştirmektedir.
Öğretmen yetiştirme sistemini kamusal ve bilimsel temelden koparmaktadır.
⚖️ Hukuki ve Mevzuat Açısından Sorunlar:
- Eğitimcilerin görevlendirilme süreci şeffaf ve akademik değildir.
Yönetmelik Md. 7-9: MEA’da görev alacak eğitim personeli yalnızca MEB merkez ve taşra teşkilatında asaleten görev yapanlardan seçilecektir.
Eğitimci seçiminde akademik unvan, bilimsel yeterlilik ya da üniversite katkısı aranmaz.
Tüm görevlendirmeler bakan onayıyla yapılır; bağımsız bir denetim veya liyakat kriteri bulunmaz.
Bu durum, siyasi sadakatin akademik liyakatin önüne geçtiği bir yapıyı kurumsallaştırmaktadır.
- Anayasa ile açıkça çelişmektedir.
Anayasa Md. 10 ve 70: Kamu görevlerine girişte eşitlik ve liyakat esastır. MEA ile öğretmenlik, siyasi kriterlere bağlı hâle gelmiştir.
Anayasa Md. 2: Hukuk devleti ilkesi gereği tüm kamu süreçleri şeffaf, öngörülebilir ve denetlenebilir olmalıdır. MEA sistemi bu ilkelerden uzak, merkeziyetçi ve keyfi bir yapıya dayanır.
- Bilimsel ve pedagojik bağımsızlık ortadan kaldırılmıştır.
Eğitim içerikleri, sınavlar ve süreçler yalnızca Bakanlık tarafından hazırlanacaktır (Yönetmelik Md. 11-12).
Üniversiteler, akademik kurullar veya bağımsız bilim insanları bu süreçte yer almayacaktır.
Bu, öğretmen eğitimini politik doğrulara göre şekillendirme riskini doğurur.
📚 Öğretmenlik Ne Hâle Geliyor?
MEA ile öğretmenlik, mesleki bir uzmanlık alanı olmaktan çıkarılmakta ve “uygun görülen birey” modeliyle yeniden tanımlanmaktadır.
Öğretmen adayları, artık bilimsel yeterlilikle değil; mülakatlar, eğitim içerikleri ve siyasi uygunluk üzerinden değerlendirilerek sistem dışına itilebilir hâle gelmektedir.
Bu yalnızca bir meslek politikası değil, düşünce sistemimize yönelmiş ideolojik bir müdahaledir.
✊ Uyarıyoruz!
Bilimi, özgür düşünceyi ve anayasal ilkeleri savunuyoruz.
Millî Eğitim Akademisi bu hâliyle bir eğitim reformu değil, siyasi kadrolaşmanın yeni aracıdır.
Öğretmenlik mesleğini değersizleştiren, üniversiteleri işlevsizleştiren, pedagojik özgürlüğü ortadan kaldıran bu yapıya sessiz kalmayacağız.
Öğretmenlik mesleğini profesyonel olmaktan çıkarıp sadakat esasına göre şekillendirmek; eğitimi değil, geleceği rehin almaktır.
THTM Eğitimde Gericilikle Mücadele Komitesi