Hafta başından bu yana, Türkiye’nin dört bir yanında liselerde yaşanan ve hiçbir ölçülebilir kritere dayanmayan öğretmen sürgünleri, yalnızca eğitim emekçilerine değil, doğrudan halkın çocuklarına, öğrencilerin iradesine ve geleceğine yönelik bir müdahaledir.
Yıllardır lise öğrencilerini MESEM gibi projelerle ucuz iş gücü olarak kullanmanın yolunu arayan AKP iktidarı, ÇEDES projeleriyle eğitimin içeriğini ve bilimselliğini doğrudan hedef alıyor. Yerine hutbeleri, manevi danışmanları, imamları koyuyor. Staj adı altında onlarca liseli öğrencinin ölümüne göz yumuyor.
Şimdi ise bir kez daha kendisi için “tehlikeli” olan, öğrencilerine düşünmeyi, sorgulamayı öğreten, toplumun ilerici ve aydınlanmacı değerlerini savunan öğretmenleri hedef tahtasına koyuyor ve sürgün ediyor.
Ancak bütün bu karanlığa karşı ülkemizin dört bir yanında yükselen bir ses var:
Bu ses; bilimsel, laik, çağdaş bir eğitim için sokağa çıkan, liselerinde eylem düzenleyen on binlerin sesi!
Okullarda açılan pankartlar, yazılan dövizler, düzenlenen eylemler gösteriyor ki; bu gençlik ne susacak ne de diz çökecek!
Öğrenciler yalnızca öğretmenlerine değil; emek verdiği, birlikte hayalini kurduğu adil ve özgür bir eğitime sahip çıkıyor.
Bu mücadeleyi selamlıyoruz.
Bu vesileyle çağrımızdır:
Okul okul, mahalle mahalle, halkçı eğitim için sözümüzü büyüteceğiz. Öğretmenlerimize sahip çıkarken kendi geleceğimizi de inşa edeceğiz.
Halkımızı, her mahallede, her okulda bu sesi büyütmeye; halkçı, laik, bilimsel ve kamucu bir eğitim için halk temsilcileri meclislerinde buluşmaya çağırıyoruz!
TÜRKİYE HALK TEMSİLCİLERİ MECLİSİ