Elbirliği ile Türkiye’yi kararttılar. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının öncülüğünde gerçekleşen Milli Mücadele‘nin yarattığı heyecan ve umut yerini karanlığa bıraktı. 1923’te Cumhuriyet’in kuruluşu ile zirveye ulaşan devrimci bir dönemin kazanımları önce kuşatılıp kemirildi, onra yok edildi.
Ancak ne Cumhuriyet fikri ne de laik, bağımsız, egemen, eşitlikçi bir Türkiye hedefi ortadan kaldırılamaz.
Karşımızda NATO’suyla, Avrupa Birliği’yle, işgaller ve savaşlarla uluslararası tekellerin çıkarları doğrultusunda şekillenen emperyalist bir dünya var. İnsanlarımızın dinsel inancını istismar edenler, tarikat yapılanmaları ülkeyi boğuyor. Toplumsal eşitsizliklerin kaynağı olan sömürü düzeni ve o düzenin hakimi büyük holding ve tekeller halkın büyük bölümünü ücretli köleye dönüştürmüş durumda..
Haklıyız, gücümüzü bu ülkenin emekçi ve dürüst insanlarından alıyoruz.
Yine başaracağız.
Sözümüz kısa ve özdür: Toplumun değişik kesimlerinden, farklı ama birbirine dost ideolojik ve siyasi eğilimlere sahip kişiler olarak bir araya geliyoruz. Bizi bir araya getiren, emperyalizme ve sömürü düzenine duyduğumuz nefret; yurt sevgisi ve Cumhuriyetçiliktir. Laik, bağımsız, egemen, bir ülke, devletçi-planlı bir ekonomi ve tüm yurttaşlarımızın eşitlik ve kardeşlik içinde, refah ve aydınlığa kavuşacağı bir toplumsal sistem istiyoruz.
Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi, bu yaklaşımın kürsüsüdür. Aydınıyla işçisiyle, öğrencisiyle, köylüsüyle özgürce tartıştığımız, sözümüzü söylediğimiz, mücadeleyi örgütlediğimiz, birbirimizden öğrendiğimiz bu kürsüyü aynı kaygı, hedef ve sorumlulukla hareket eden herkesin kazanımı haline getirmek için üzerimize düşeni yapacağız.
Yolumuz açık olsun.