UHTM Yaşam Hakkı Komisyonu üyesi Ziraat Mühendisi Emel Rona Çetin’in moderatörlüğünde Hakan Çeken Kültür Merkezi’nde “Urla’da tarımın dünü bugünü ve geleceği” başlıklı bir panel gerçekleştirildi.
Panele, Urla Ziraat Odası Başkanı Muharrem Uslucan, Bademler Kırsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Murat Kulaç ve Özbek Balık Kooperatifi Başkanı Yaşar Koç konuşmacı olarak katıldı.
Urlalı üretici ve tüketiciler de soru ve görüşleriyle katkı koyarken, panelde söz alan konuşmacılar kırsal nüfustaki düşüş, üretimde planlama olmaması, tarım topraklarının ranta açılması, miras nedeniyle arazilerin küçülmesi gibi sorunların Urla’da da tarımı olumsuz etkilediğine değindiler.
Tarımın yanı sıra balıkçılıkta da üreticinin geçim sıkıntısına değinilen panelde “Eskiden balıkçılar tamamen geçimlerini sağlayabiliyorlardı kaçak trol yoktu, balık çiftlikleri yoktu. Deniz patlıcanları denizi temizlerdi ama ihraç edeceğiz diye deniz patlıcanlarının sonunu getirdiler” vurgusu yapıldı.
Panelde tüm tüketicileri ilgilendiren gıda güveliği konusuna da değinildi.
Çözüm önerilerinde dair de fikirlerini dile getiren konuşmacılar her alanda olduğu gibi tarımda da ivedilikle kamucu politikalara geçilmesi gerektiğini vurguladılar.
Gerçekleşen panelin Urla’da tarımının konuşulması açısından bir başlangıç olduğunu vurgulayan UHTM Yaşam Hakkı Komisyonu, başta Özbek ve Bademler olmak üzere Urla’da tarım yapılan köylerde üreticilerle bir araya gelmeye devam edip, sorunların çözümü noktasında birlikte hareket edileceğini vurgulandı.
Urla’daki tarımla ilgili gerçekleştirilen panelde, ilçedeki sorunların Türkiye tarımından ayrı tutulamayacağı ve ele alınan sorunların ülkemizin her yerinde benzer olduğu belirtildi. Bu nedenle sonuç bildirgesindeki aşağıdaki maddeler tüm vatandaşlarımızın dikkatine sunuldu.
- Tarımda ve gıdada yaşadığımız ciddi sorunların çözümü için, neo-liberal tarım politikaları terk edilerek, acilen kamucu tarım politikalarına geçilmelidir.
- Tarım sektöründe planlı kalkınma gündeme gelmeli; Arazi kullanım planlaması, tarımsal üretim planlaması, sulama planlaması, eğitim-istihdam-yatırım planlaması yaşama geçirilmelidir.
- Tarım Bakanlığı yeniden yapılandırılmalı, liyakatlı kadrolar yönetime gelmelidir.
- Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde balıkçılığın gelişimi için Denizcilik Bakanlığı oluşturulmalıdır.
- Tarım alanları, çayır ve meralar, zeytinlikler ve diğer dikili alanlar koşulsuz korunmalı, rant amaçlı mevzuat düzenlemelerine izin verilmemeli, üretim alanlarımız amacı dışında kullanılmamalıdır. Ormanlarımız, zeytinliklerimiz enerji ve madencilik yatırımları ile yok edilmemelidir.
- Denizlerimiz ve iç sularımız kirletilmemeli, balık çiftlikleri yeniden değerlendirilmeli, su ürünleri üretimi ve balıkçılık geliştirilmelidir.
- Tüm üreticilerin bağlı olduğu kooperatifçilik sistemi geliştirilmeli, bu sistem kağıt üzerinde kalmamalıdır.
- Girdi ve ürünlerde dışa bağımlı politikalardan vazgeçilmeli, ar-ge çalışmalarına daha fazla pay ayrılarak girdilerde, tarımsal üretim planlaması ile temel ürünlerde kendimize yeterli duruma gelinmelidir.
- Tarımsal destekler yeterli olmalı ve yılı içinde ödenmeli, tarımsal girdi maliyetleri somut olarak düşürülmeli, tarımsal kredi ihtiyaçları çiftçi lehine düzenlenmelidir.
- Yem-süt-et bütününde hayvancılığımız geliştirilmeli ve yerli üretim artırılmalıdır.
- Küçük aile işletmeleri desteklenmeli, yerelde üretim özendirilmelidir.
- Tarımda emek sömürüsü önlenmeli, mevsimlik işçilerin sorunları çözülmeli, kadın ve çocuk emeği istismarı önlenmeli, üreten emek hakkını almalıdır.
- İklim değişikliğinin kısa ve uzun vadeli senaryoları dikkate alınarak su kaynaklarına yönelik uzun vadeli planlamalar ile gerekli önlemler somut olarak zamanında uygulanmalıdır.
- Biyoçeşitliliğimizi ve gen kaynaklarımızı koruyan politikalar yaşama geçirilmelidir.
- Gıda tedarik zinciri demokratik kooperatifler temelinde kısaltılarak tüketiciler yeterli, sağlıklı ve ucuz gıdaya sürekli erişebilmelidir.
- Yok olmaya başlayan küçük tarım alanlarımızda; Agro-ekoloji, Agro- turizm gibi farklı tarım modelleri geliştirilmelidir.