Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi

2. Genel Kurul Kararları

21 NİSAN 2024  TARİHLİ THTM 2. GENEL KURUL TOPLANTI TUTANAĞI VE KARARLAR

  1. 2. Genel Kurul 96 delegenin ve özel davetlilerin katılımıyla toplanmıştır.
  2. THTM sözcüsü Oğuz Oyan’ın açış konuşmasının ardından Divan Kurulu seçimine geçilmiş. Divan için tek bir öneri gelmiş ve oybirliğiyle kurul belirlenmiştir. Divan başkanlığına Aydemir Güler, üyeliklere Gamze Yücesan Özdemir ve Emel Diril seçilmiştir.
  3. Divanın önerdiği Kararlar Komisyonu ve gündem oybirliğiyle onaylanmıştır.
  4. Genel Kurul önümüzdeki dönem yürütülecek faaliyetleri esas alan, bir bölümü komisyonlar diğerleri de delegeler tarafından sunulan önergelerin sırasıyla görüşülmesi biçiminde ilerlemiştir.

Alınan kararlar aşağıda sıralanmaktadır.

Karar no.1         THTM üyeliğine kabul kararı

Önerge sahipleri tarafından önerilen isimler Genel Kurul onayıyla THTM üyeliğine kabul edilmişlerdir.

ÖNERGE SAHİPLERİ:

Oğuz Oyan, Mustafa Türkeş, Aydemir Güler, Burçak Özoğlu, Erhan Nalçacı

Karar no. 2  –  Seçimler sonrası Türkiye siyasetine müdahaleye yaklaşım hakkında karar

Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi, 31 Mart Yerel Seçimleri’nden sonra ortaya çıkan siyasal atmosfere kendi ilke ve doğrularıyla müdahale etmekle yükümlüdür. AKP’nin seçimlerden ilk kez birinci parti olarak çıkmamasının ve birçok belediyeyi kaybetmesinin yarattığı haklı sevinç ve iyimserliğin emekçi halk kitlelerinin ataletine ve Türkiye’nin radikal çözüm bekleyen derin sorunlarına ilişkin hayalci beklentilere yol açmaması için yaygın bir bilgilendirme ve örgütlenme çalışması yürütülmeli, emperyalizme, sömürüye ve gericiliğe karşı mücadele yükseltilmelidir.

Bu bağlamda Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi, Halkın daha da yoksullaşması anlamına gelen ve birkaç yıl süreceği ilan edilen ekonomi politikalarının iktidar ve muhalefetin mutabakat noktası olarak meşrulaşmasının önünde durur. AKP’nin “fabrika ayarlarına dönmesi” gündeminin canlı tutulması, demokrasi ve insan hakları başlıklarında küçük makyajlar yapması bu ekonomi politikalarına dönük tepkileri yumuşatmaktan öte bir anlam ifade etmeyecektir. Muhalefetin geniş bir kesiminin AKP’nin bu oyununa ortak olmaya hazırlandığı bir ortamda THTM halkı uyarma ve mücadele etme görevini erteleyemez.

 AKP’nin “Sivil Anayasa” girişimi ise hem halkın ilgisini hayat pahalılığı ve geçim derdinden uzaklaştırmak hem de Türkiye’de 2002’den bu yana gerçekleşen karşı devrimci dönüşümleri öz itibariyle kalıcılaştırmak amacıyla gündemde tutulmaktadır. Amaç, sömürünün derinleştiği ve laikliğin yok edildiği piyasacı ve gerici düzeni pekiştirmek, bunu düzen içi muhalefete kabul ettirmek, eş zamanlı olarak da kapitalist/emperyalist düzenin tercihi olan başkanlı rejimi gözden geçirerek yerleşik duruma getirmektir. AKP’nin ve bu parlamentonun yeni bir Anayasa hazırlama meşruiyeti bulunmamaktadır. THTM bir yandan AKP ile herhangi bir Anayasa tartışmasına girilmemesi konusunda toplumu uyarırken bir yandan da, Türkiye’de emekçi halkın çıkarları doğrultusunda bir dönüşüm belgesini hazırlama ve geniş bir toplumsal kesimle birlikte tartışma görevini bir an önce yerine getirmelidir.

THTM bugünkü toplumsal düzenin sürmesini kabullenen her tür siyasal ve ekonomik programın karşısında durmalı, bu program etrafında oluşan parti, hareket ve ittifakları teşhir etmeli ve bu düzende emekçi halk açısından gerçekleşebilecek iyileştirmelerin ancak devrimci bir perspektifle verilecek mücadelelerin ürünü olabileceği gerçeğinden hareket etmelidir.

ÖNERGE SAHİPLERİ: Kemal Okuyan, Berkay Kemal Önoğlu, Cansu Oba, Senem Doruk İnam

Bu konudaki önerge, Ali Rıza Aydın, Aydemir Güler, Fahri Kaan Arslan, Oğuz Oyan, Kadir Sev, Zuhal Sirkecioğlu Dönmez, Dicle Demirel tarafından verilen bir başka önergenin yeni Anayasa tartışmalarıyla ilgili pasajı eklenerek kabul edilmiştir.

Karar no.  3   –   Yerel Yönetimleri İzleme Komisyonu kurulması hakkında karar

Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi bünyesinde bir “yerel yönetimleri izleme komisyonu” kurulmuştur. Komisyon bileşimi Yürütme Kurulu tarafından açıklanacaktır. Komisyon en kısa sürede Genel Kurul’da da dile getirilen yaklaşımları kapsayarak çalışma programını şekillendirecek ve bu program THTM üyelerine iletilecektir.

ÖNERGE SAHİPLERİ:

Oğuz Oyan, Mustafa Türkeş, Aydemir Güler, Burçak Özoğlu, Erhan Nalçacı

Bu konudaki önerge, Ali Rıza Aydın, Aydemir Güler, Fahri Kaan Arslan, Oğuz Oyan, Kadir Sev, Zuhal Sirkecioğlu Dönmez, Dicle Demirel tarafından verilen bir başka önergenin benzer bir komisyon kurulmasıyla ilgili pasajı birleştirilerek kabul edilmiştir.

Karar no.  4    – Yerel meclisler kurulması hakkında karar

Genel Kurulda yapılan değerlendirmelerin sonucunda aşağıdaki ilk önergenin değiştirilmeden onaya sunulması benimsenmiştir. Yerel meclislerin kurulması hakkındaki önergeye “çalışma ilkeleri önergesi” eklenmiştir. Yürütme Kurulu kararı yayınlarken, yerel halk temsilcileri meclislerinin kurulmasında aranacak en önemli koşulun kurulan meclisin sosyal ve politik olarak yerellikte temsil gücüne sahip olması, hedeflediğimiz halk hareketinin dinamiklerinden birinin olduğu konusunda kolektif kanaat oluşması olduğunu not etmektedir.

Bildiğimiz gibi THTM’yi oluşturan üyelerin bir bölümü kurucu olarak aramıza katıldı. Çoğunluğumuz ise 30’a yakın ilde gerçekleştirilen toplantılarda seçildi.

Bu toplantılar THTM’nin kuruluş eylemleriydi. Çıktığımız yolun yalnızca doğru olmakla kalmadığını, toplumun duyularına güçlü biçimde temas ettiğini bu coşkulu, dinamik halk buluşmalarında hissettik. 

Kuşkusuz THTM bu toplantılardan aldığı vekâletten ibaret bir merkez olmakla yetinmeyecektir. “Halkın temsilcisi” olmak kitlelerle sürekli genişleyen ölçeklerde buluşmayı gerektirir. Halk buluşmalarından yükselen THTM’nin önde gelen misyonlarından biri de bu örgütlenmeye destek vermek, örgütlenmenin önünü açacak adımlar atmaktır.

Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi Genel Kurulu, yerel halk meclislerinin oluşmasını karar altına alır. Yerel meclislerimiz THTM’nin kuruluş ilkeleri doğrultusunda halkın aydınlanma, bağımsızlık ve eşitlik mücadelesinin tartışılacağı, eyleme taşınacağı ve giderek büyütüleceği platformlar olacaktır.

İlk aşamada Hatay’ın Defne, İzmir’in Urla ve Çiğli, İstanbul’un Kadıköy ve Kartal ilçelerinde yerel meclislerin kurulma zemininin var olduğu görülmektedir. THTM üçüncü genel kurulunun bu yerel dinamiklerle çok daha güçlü olarak toplanacağına inanıyoruz.

ÖNERGE SAHİPLERİ:

Oğuz Oyan, Aydemir Güler, Burçak Özoğlu, Mustafa Türkeş, Erhan Nalçacı, Cansu Oba, Senem Doruk İnam

Karar no.  4    – Yerel meclisler kurulması hakkında karara ilişkili yönerge

Türkiye Halk temsilcileri Meclisi Yerel Meclisler çalışma ilkeleri

1-Yerel meclisler THTM Genel Kurul kararları doğrultusunda ve Yürütme Kurulu inisiyatifiyle yerel toplumsal olanaklara dayanarak kurulur.

2-Yerel çağrıcıların davetiyle THTM ilkelerini benimseyen kişilerden oluşur.

3-İlk toplantısında içinden üç veya beş kişilik bir Yürütme Kurulu belirler, Yürütme Kurulu ise kendi içinde bir sözcü seçer.

4-Yerel Meclis THTM Genel Kurulunda belirlenen hedefler doğrultusunda yerel dinamiklere dayanarak hareket eder, basın açıklaması, panel, seminer, etkinlik düzenler, gerekirse kendi içinde komisyonlar kurar.

5-Yerel meclisler en az ayda bir toplanır.

6-Yerel Meclis THTM Genel Kurullarına katılacak üyeleri belirler.

7-Yılda bir kez Yürütme Kurulu seçimi yapılır, meclisin sorumluluk verdiği üyeleri geri çağırma hakkı vardır.

8-Yürütme kurulları THTM YK’sı ile belli periyotlarla toplanır ve çalışmaları gözden geçirir.

Ek önerge sahipleri aynı isimlerdir.

Karar no. 5    –   Aydınlanma seferberliği hakkında karar

Zülal Kalkandelen, Orhan Gökdemir, Nevin Eracar, Mustafa Ovacık, Müjde Tozbey, Erhan Nalçacı tarafından verilen önerge ile aynı zamanda Eğitim Komisyonunu oluşturan Aysel Çakır, Hasan Doğan, Duygu Çakmak, Münire Batkın, Ege Bağcı, Helin Elaldı, Hicran Kınık, Berivan Pektaş, Kayra Kaan Köksal, Erdal Akas, Derya Çürük, Yıldıray Ozan ve Süleyman Reyhani tarafından verilen önergenin görüşülmesi birleştirilmiştir.

THTM aydınlanmadan yana tüm güçleri ve kurumları katmayı gözeterek ülke çapında toplantılar düzenleyerek gericileşmenin karşısında bir toplumsal gücü örgütlemeyi amaçlayan geniş bir kampanyaya girişecektir.

Karar no. 6  –  NATO ve emperyalist savaşa karşı mücadele hakkında karar

Berkay Kemal Önoğlu, Erhan Nalçacı, Murat Akad, Arda Yavuz, Nevzat Evrim Önal tarafından verilen önerge görüşülmüş ve onaylanmıştır. Buna göre THTM yükselen savaş tehlikesine ve başta NATO olmak üzere Türkiye’nin emperyalizme bağımlılığını pekiştiren ve ülkemizi maceralara sürükleyen kurumlara karşı yaygın bir eylem planını hayata geçirecektir:

1 Eylül Dünya Barış Günü’nün anlamına da yaraşır şekilde Eylül ayı içinde barışın en büyük düşmanı kanlı örgüt NATO’nun Türkiye’deki en önemli üssü olan ABD’ye ait İncirlik’e yürüyüş planlanması. Farklı noktalardan başlayıp Ankara’da birleşecek yürüyüş kollarının Adana’ya kadar belirlenen güzergâhlarında il il basın açıklamaları ve konferanslar düzenlenmesi.

Başta İstanbul, Ankara, İzmir olmak üzere Adana, Mersin, Hatay, Diyarbakır, Samsun, Trabzon, Muğla, Antalya, Van ve THTM’de temsil edilen pek çok başka ilde Eylül ayı boyunca NATO’nun dünya halklarının düşmanı olduğunu ve işlediği suçları anlatan paneller, seminerler, söyleşiler organize edilmesi.

 Yurt genelinde eser verilmesini kolaylaştıracak şekilde duyuruları ve hazırlık süresi planlanarak NATO karşıtı karikatür ve resim yarışmaları düzenlenmesi. Bu yarışmalar vesilesiyle üretilen eserlerin Eylül ayı içinde sergiye çıkarılarak Türkiye’yi gezmesinin sağlanması.

27 Ekim’de İstanbul’da Türkiye’nin bütün yurtseverlerini bir araya getirmeyi hedefleyen, ABD emperyalizmi ve NATO’ya karşı halkın sesini yükselten büyük bir miting düzenlenmesi

Karar no. 7  –  Emek mücadeleleri hakkında karar

Aynı zamanda THTM Emek Mücadeleleri Komisyonunu oluşturan Gamze Yücesan, Neslihan Eroğlu, Haluk Atay, Bayram Uluad, Ozan Yılmaz ve İbrahim Aydın’ın önergeleri ile Aydemir Güler, Serdal Bahçe, Burçak Özoğlu imzalı önerge birlikte görüşülmüş, Komisyon Raporunun eylem programı onaylanmıştır.

28 Nisan iş cinayetlerinde hayatını kaybedenleri anma ve yas günü dolayısıyla, iş cinayetlerine karşı mücadele ve dayanışma;

1 Mayıs Uluslararası Emek ve Dayanışma Günü’nde, işçi sınıfı siyasetinin sesini yükseltmek ve enternasyonalist dayanışma için alanlarda yer alma;

Önümüzdeki aylarda TİS dönemleri başlayacak ya da sözleşme yenilenme dönemleri olacak tüm işyerleri ve işkolları ile ortak mücadele ve dayanışma örgütleme;

Sömürü ve eşitsizliğin derinleşmesine yol açacak “Yeni iş Kanunu” gündemine işçi sınıfının doğrudan tarafı olarak müdahil olma;

Çocuk emeği sömürüsü ve çocuk işçi cinayetlerine zemin sağlayan MESEM (Mesleki Eğitim Merkezi) uygulamalarına karşı izleme ve direniş hattı oluşturma,

Bu mücadeleleri yürütürken daha fazla öncü işçi ve emekçiyi THTM saflarına ve/veya oluşturulacak yerel meclislere katma.

Karar no. 8 –  Enerji Komisyonu raporu hakkında karar

Komisyonun üyelere sunulan raporu onaylanmıştır.

Karar no. 9 –  TBMM İzleme Komisyonu raporu hakkında karar

Komisyonun üyelere sunulan raporu onaylanmış, bazı maddeler diğer karar önergeleriyle birleştirilmiştir.

Karar no. 10 –  Filistin halkıyla dayanışma kararı

2023 yılının 7 Ekim gününden bu yana dünya gündeminin ilk sırasında yer alan Filistin’deki gelişmeler, ülkemiz ve dünya siyasetinde belirleyici olmaya devam ediyor. Bilindiği gibi 7 Ekim’in hemen ardından İsrail Gazze’ye yönelik son derece şiddetli bir saldırı başlattı ve aradan geçen yaklaşık altı aylık sürede bu saldırının sonuçları “soykırım” olarak adlandırılabilecek noktalara vardı. İsrail hükümetinin son derece sistematik bir şekilde, yapay zekâ gibi teknolojik olanakları da kullanarak yürütttüğü vahşi saldırıda ölü sayısı 35 bine yaklaştı ve bu sayının yarıya yakınını çocuklar oluşturuyor. Gazze’nin altyapısı neredeyse tamamen yok edilmiş durumda; hastanelerin büyük bir bölümü yıkıldığı için Filistin halkı savaş koşullarında sağlık hizmeti alamıyor. Yiyecek ve içme suyuna erişim son derece sınırlı; Gazze’de açlık hüküm sürüyor. Bu nedenle de can kayıpları yaşanıyor.

Birleşmiş Milletler’in hazırladığı raporlarda ve Uluslararası Adalet Divanı’nda Güney Afrika Cumhuriyeti’nin başvurusu ve çok sayıda ülkenin desteklemesiyle görülen davada alınan geçici tedbir kararında da belirtildiği gibi, İsrail’in saldırısı uluslararası hukuk açısından da soykırım noktasına varmış durumda.

İsrail’in saldırıları Gazze ile sınırlı değil. On yıllardır işgal altında bulunan Batı Şeria’da da İsrail şiddeti gerek silahlı kuvvetler gerekse “yerleşimci” olarak adlandırılan faşist milisler eliyle artarak devam ediyor. Filistinliler evlerinden ve topraklarından sürülmeye çalışılıyor.

İsrail’in Siyonizm projesi ile son derece uyumlu olan bu politikalarını emperyalizmden bağımsız ele almak elbette mümkün değil. Başta ABD, Britanya, Fransa ve Almanya olmak üzere çok sayıda emperyalist ülke, çeşitli yollardan bu saldırganlığı doğrudan destekliyor. Öte yandan, dünyanın çok sayıda ülkesindeki insanlar yaşanan adaletsizliği görüyor ve emperyalizmin merkezindeki ülkelerde halklar sokaklara dökülerek hükümetleri sarsıyor.

Ayrıca çok sayıda başka ülke de saldırıların önünü almak için adım atmak yerine İsrail’le siyasi ve ekonomik ilişkilerini sürdürmeyi tercih ediyor. Ne yazık ki Türkiye de bu durumdaki ülkeler arasında yerini alıyor. AKP hükümeti bir taraftan Filistin davasının yanında yer aldığını, Filistin’i en fazla destekleyen hükümetin kendileri olduğunu iddia ederken, İsrail’le yapılan ticaretin 7 Ekim’den bu yana zaman zaman artış göstererek devam ettiği, devlete ait kaynaklarda da açıkça görülebiliyor. İsrail çimento, çelik, yakıt gibi kritik ürünleri ülkemizden almaya devam ediyor. Bu nedenle halkımızın ortaya koyduğu ve seçim sonuçlarına da yansıyan tepkilerin üzerine hükümet tarafından getirilen kısıtlamaların da son derece sınırlı kaldığı anlaşılıyor.

Ülkemizde Filistin davasına olan geleneksel desteğin gerici odakların elinden alınarak emekçi sınıfların gündemine yerleştirilmesi, Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi’nin güncel görevleri arasında yer almalıdır. Ayrıca Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi, emperyalizmin bu meseleyi Ortadoğu’da yeni mevziler kazanmak için kullanmasının karşısında durmalıdır.

Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi bu konunun takipçisi olmalı, Türkiye’nin İsrail’e verdiği ekonomik desteğin derhal durdurulması için halkımızı uyarmalıdır. 7 Ekim 2023’ten bu yana yaşanan gelişmeler ile ilgili bir belge hazırlanmalı, çeşitli kentlerde söyleşiler düzenlenmeli, halkımız bu konuda ayrıntılı olarak bilgilendirilmelidir.

ÖNERGE SAHİPLERİ: Murat Akad, Nevzat Evrim Önal