TÜRKİYE HALK TEMSİLCİLERİ MECLİSİ 5. OLAĞAN GENEL KURULU
24 MAYIS 2025, ANKARA
KARAR 1: Yeni üyelerin kabulü
2025 yılının Ocak ayında gerçekleştirdiğimiz 4. Genel Kurulumuz sonrasında Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi’nin vermekte olduğu laiklik, bağımsızlık, aydınlama ve emek mücadelesinde birarada yürümeye devam etmek üzere Yürütme Kurulumuz; bu Genel Kurulumuza da doğrudan bir önerge ile katkıda bulunan Madde Bağımlılığı Komisyonu’nda çalışmış 5 (beş)i ve THTM’nin diğer alan ve yerelliklerinde değerli katkıları olacağına inandığımız 7 (yedi) toplam 12 ismi , THTM üyeliğine kabülleri için 5. Olağan Genel Kurulu hazirununun oylarına sunar.
Uğurhan Akyüz
Fahrettin Fidan
Gül İnce
Serhan Saatçi
Neslişah Başaran Lotz
Neslihan Özfidan
Muteber Arslan
Madde Bağımlılığı Komisyonu/ Gülperi Putgül
Madde Bağımlılığı Komisyonu/ Cem Taylan
Madde Bağımlılığı Komisyonu/ Tolga Binbay
Madde Bağımlılığı Komisyonu/ Endam Köybaşı
Madde Bağımlılığı Komisyonu/ Ekin Şen
KARAR-2: AKP zorbalığı ve diğer güncel gelişmelere ilişkin değerlendirme
Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin eşitlikçi, bağımsız ve aydınlanmacı bir temelde ayağa kaldırılması, kendisine yönelen emperyalist, gerici, yeni-Osmanlıcı cephenin püskürtülmesi için mücadele vermektedir. Bu mücadelenin her dönemecinde üstüne basa basa ilan ettiğimiz ve birlikteliğimize şekil veren ana unsur, Cumhuriyet kavramı ve bugün Cumhuriyet’in koşullarını yeniden yaratmaya dönük arayışımız olmuştur. Kuruluştan bu yana geçen 100 senenin ardından bugün gelinen noktada ülkemizde yurttaşlık hakları bir bir budanmış, ur gibi yayılan tarikatlar eliyle yurttaşlığın yerine tebaa kültürü yerleştirilmek istenmiştir. Emekçi sınıfların hak mücadelesi geri plana itilmiş bunun yerine çağ dışı sadaka anlayışı hakim kılınmak istenmiştir. Ülkemiz bağımsızlık fikrinden uzaklaştırılmış, bu kavram sulandırılmış ve emperyalist vesayet kurumlarından ayrı bir gelecek vizyonundan koparılmıştır. Bütün bunlar yalnız bir iktidarın ya da tek bir kişinin eseri değil olanlardan büyük fayda sağlayan bir tabakanın uluslararası güçlerin yönlendirmesiyle gerçekleşen bilinçli tercihlerinin ürünüdür. Sonuçta gelinen noktada Türkiye’de bir halk iktidarının koşullarını oluşturabilecek toplumsal örgütlenme araçları köreltilmiş, sindirilmiştir. Emek örgütlenmesinin, grev hakkının, protesto hakkının, basın özgürlüğünün, haber alma hakkının, siyasal katılım ve denetim mekanizmalarının olmadığı bir yerde sihirli bir sözcükmüş gibi “demokrasi” sayıklamasına devam ettiler. Dayanağı sorulduğunda tek bir adres gösterdiler, o da sandıktı! AKP’nin 23 yıllık iktidarının ardından, Türkiye’yi sürüklediği felaketler, halkımızın geleceği pahasına oturduğu emperyalist kumar masaları, attığı her adımda kendi iktidar kaygıları ile yurttaşlarımızın çıkarları arasında oluşan derin çelişkiler, her doğal afette tekrar tekrar çöken “milli güvenlik” masalı sistemi yönetilebilir olmaktan çıkarmıştır. Bu bir güçsüzleşme, hatta acizlik halidir. Güçsüzlüğünü telafi etmek için gün geçtikçe daha saldırgan hale gelen hükümet sonunda, 19 Mart süreciyle beraber en temel yurttaşlık haklarından biri olan seçme ve seçilme hakkına da saldırmıştır. Bu durum, sandık demagojisinin de sonudur.
Karşı devrim sayesinde zenginliğine zenginlik katan asalak burjuvazi ve Türkiye’yi planlarına alet eden emperyalist merkezlerin belirlediği siyasal iktidar, Cumhuriyetin tasfiyesine karşı herhangi bir halk direnişinin olanaksız hale gelmesini amaçlamaktadır. 12 Mayıs’ta ortaya çıkan yeni durum bu tabloya eklenmiştir. Şimdi barış adına, demokrasi adına ve “analar ağlamasın” sözlerinin arkasına saklanarak Cumhuriyet’in tasfiyesinde yeni bir aşamaya geçilmektedir. Laik ve bağımsız 1923 Cumhuriyetinin bir Aydınlanma Devrimi olduğu yadsınmak, Türkiye Cumhuriyeti gayrimeşru bir “halklar hapishanesi” olarak mahkum edilmek istenmektedir. AKP iktidarı bu yolla kendisini bir kez daha demokrasi havarisi olarak gösterebilmeyi ve bir enerji toplamayı umuyor olabilir. Egemen sermaye sınıfı ve emperyalizm bu yıkıcı projeyi destekliyor olabilir. Ancak bu çabalar nafiledir. Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi’ni oluşturan biz Cumhuriyetçiler ayağımızı bastığımız zemini kararlılıkla savunmaya, dahası genişletmeye devam edeceğiz. Cumhuriyetin değerini kavrayan geniş halk kitleleri kurulan tuzağa düşmeyecektir. Önümüzdeki süreçte iktidarın tahmin ettiğinden çok daha güçlü bir dirence tanık olacağız. Her kökenden tüm yurttaşlarımızın eşit ve özgür geleceği Cumhuriyetin yeniden ayağa kalkması zemininde hayat bulacaktır. THTM bu direncin sadece tanığı olmayacak, cumhuriyetçilerin birliği yolunda attığı politik adımlarla gerçek bir halk örgütlenmesinin önünü açacaktır.
KARAR 3- THTM, gençlik içindeki siyasal hareketliliği nasıl değerlendirecektir?
Son yıllarda öğrenci gençliğin yaşam koşullarında etkisini hissettiren gözle görülür yoksullaşma, eğitim hakkından yararlanamama, ucuz iş gücü haline getirilme, bilimsel, sanatsal, sportif faaliyetlerden uzaklaştırılma gibi olgulara paralel yürütülen sistematik siyasetsizleştirme politikasının, akademik tasfiyenin, eğitim-öğretim süreçlerindeki çağ-dışı uygulamaların AKP ve gençlik arasındaki ilişkide geri döndürülemez bir kopuşa yol açtığı açıktır. THTM Öğrenci İnisiyatifleri, halkın 19 Mart ile beraber ortaya çıkan kitlesel tepkisi içerisinde özel bir konuma yerleşen gençlik hareketini Türkiye’nin geleceğine ilişkin büyük oranda paylaştığı kırmızı çizgileri ve çok net şekilde yansıyan güçlü arayışı itibariyle bir bütün olarak sahiplenir. THTM için bu arayışın temelinde, gençliğin ilhamını aldığı, gelecek umudunu yükselttiği, birleştirici cumhuriyetçi değerler ve yurtseverlik duyguları uzanmaktadır. Seçme ve seçilme hakkına sahip çıkan, halkın egemen olduğu, eşitlikçi, bağımsız bir ülkede yaşamak isteyen; bu doğrultuda okullarında, kampüslerinde, kent meydanlarında sokağa çıkan, boykotlar düzenleyen ve hızla birlikte hareket etme mekanizmaları geliştiren gençliğin iktidarın dayattığı geleceksizleşmeye karşı tepkisi aynı zamanda başka bir geleceği mümkün kılma iradesi ile birleştirilmelidir. Aynı dönemde liselerde gerçekleştirilen öğretmen sürgünlerine karşı örgütlenen eylemler bu tepkiselliğin ne kadar geniş bir kuşakta yankı bulduğunu bir kez daha ortaya sermiştir. Laik, bilimselve kamucu eğitimden yana olan, bunun herkese eşit ve parasız sağlanması talebini paylaşan liseliler Türkiye’nin dört bir yanında güçlü bir ses vermeyi başarmıştır. THTM Öğrenci İnisiyatifleri; kuruluşunda benimsediği birlik hedefi ile uyumlu olarak bugünkü gençlik kitlesinin, cumhuriyetçi, yurtsever bir çizgide ortaklaştırılması doğrultusunda hareket edecektir.
Bu sebeple;
1- Türkiye’nin içinde bulunduğu mevcut kriz başlıkları ve bu başlıkların önümüzdeki dönem gençliğin örgütlenme süreçlerine olası yansımaları göz önünde bulundurularak THTM Öğrenci İnisiyatifleri daha geniş bir kitle için siyasal merkez olma iddiası ile kendini yeni temas yüzeylerine, farklı mecralara taşıyacaktır.
2- THTM Öğrenci İnisiyatifleri 19 Mart’tan bu yana üniversite ve liselerde öğrencilerin temsiline dayanarak kurulan ve yaygınlaşan dayanışma, haberleşme ağları, eylem komiteleri, meclisler, temsil kurulları gibi çeşitli platformların, siyasallaşan öğrenci kulüplerinin cumhuriyetçi-yurtsever bir doğrultuda ortaklaşa hareket tarzını benimsemesi ve kitle içinde ortak bir mücadele kimliğinin yaratılıp sahiplenilmesi için gerekli birlik mekanizmalarını devreye sokar.
3- THTM Öğrenci İnisiyatifleri, kendi çatısında faaliyetlerini ortaklaştıran ve kampüs/okul merkezli kurulmuş bu platform ve topluluklar aracılığıyla daha geniş ölçekte ve birbiriyle etkileşimi güçlenmiş bir öğrenci mücadelesinin önünü açar. Okurken çalışma zorunluluğu, KYK borçları, işsizlik tehdidi, yurt kontenjan yetersizliği, temel ihtiyaçların özel şirketlere emanet edilmesi, tarikat örgütlenmeleri, uyuşturucuya karşı mücadele gibi konularda mücadele programı ortaya koyar, öğrenci gençliğin sesini yükseltir.
4- THTM Öğrenci İnisiyatifleri, toplumun bütününü ama özellikle gençliği kuşatan değersizleştirme, çürütme politikalarına ve salgılanan umutsuzluğa karşı kültür-sanat, spor, edebiyat ve bilim gibi sahalarda hayatla bağı kuvvetlendirecek, yaşama sevinci ve mücadele ruhu aşılayacak müdahelelerde bulunur. Bu doğrultuda 31 Mayıs’ta Eskişehir’de düzenlenecek “Yaşamın Dozunu Yükselt” konseri gençliğe yakışacak iddialı, enerjik bir kültürel buluşma olma özelliğinin yanı sıra Gezi Direnişi’nin yıl dönümünde güçlü bir siyasal mesaj da taşıyacaktır. Emperyalist merkezlerin, holding patronlarının, tarikatların ülkemiz üzerinde yarattığı karanlık iklimin dağıtılmasında en büyük pay sahiplerinden biri de bu kararlı, kendinden emin, gelecek güzel günlere inancını koruyan gençlik olacaktır. THTM Öğrenci İnisiyatifleri bu siyasal görevleri yerine getirmek üzere tüm kaynaklarını seferber eder.
KARAR 4- Cumhuriyetçilerin Birliği için İleri
12 Ocak 2025 tarihli Dördüncü Genel Kurulumuzun aldığı karar uyarınca hazırlıkları gerçekleştirilen Cumhuriyetçiler Kurultayı, Türkiye’nin Aydınlanma Devrimini ve Cumhuriyetin kazanımlarını yok etmeyi önüne koyan karşı devrimi durdurmak, geri püskürtmek ve halkın eşitlik mücadelesini yükseltmek için yola çıkıyor. Bugün halkımızın büyük çoğunluğu, elinden kopartılıp alınanın değerini hissetmekte, tam da bu nedenle toplumun çeşitli kesimlerinde yükselen bütün hak mücadeleleri Cumhuriyete sahip çıkma güdüsüyle bütünleşmektedir. Ancak mücadeleye atılabilen kitleler örgütsüzdür. “Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez” sloganı ne kadar doğruysa, örgütsüz kalabalıkların kaderlerini ele alamayacakları, böylesi hareketlerin sönüp gitmeye mahkûm olduğu da o kadar açıktır.
➢ Halkımız, sermaye düzeni, emperyalizm ve dinci gerici akımın işbirliğinin karşısına ancak Cumhuriyetçi ilkeler temelinde dikilebilir. Cumhuriyetçiler Kurultayı geleceğimizi aydınlatacağından kuşku duymadığımız halk hareketinin siyasal pozisyonlarının netleştirilmesine katkıda bulunmayı hedeflemektedir.
➢ Kuşkusuz Kurultay bir başlangıç olacaktır. Kurultayımız farklı geleneklerden gelen Cumhuriyetçiler arasında çoktandır zayıf kalan diyalog kanallarını açacaktır. 24-25 Mayıs Cumhuriyetçiler Kurultayındaki arayış, ilerleyen süreçte yeni kurultaylar veya başka tür çalışmalarla sürdürülmeli, ülke sathına yayılmalı ve olgunlaştırılmalıdır.
➢ Cumhuriyetçilerin birliği, Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi’nin bir buçuk yıllık çalışmasında bir araya getirdiği insan kaynaklarının çok ötesine gereksinim duymaktadır. Kurultay da yine bugüne kadar THTM’deyer almamış aydınların, çeşitli kurumlardan kadroların emeği, desteği ve katılımıyla hayat bulmaktadır.
➢ Cumhuriyetçiler Kurultayı 2025 yılının 24 Mayıs’ında başlayıp 25 Mayıs’ta tamamlanacak bir etkinlikten ibaret olmayacaktır. Cumhuriyetçilerin Birliği ilkeli, programlı, kitlesel bir toplumsal ve siyasal mücadele anlamına gelecektir. Türkiye’nin gereksinimi laikliği ve bağımsızlığı ödünsüz sahiplenen, emekçi halkımızın eşitlik ve özgürlüğe giden yolunu açacak olan Cumhuriyetçi bir cephedir. Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi bu yürüyüşü yaygınlaştırmaya, örgütlemeye ve güçlendirmeye kararlıdır. Beşinci Genel Kurulumuz Cumhuriyetçi bütün kurum ve kişileri aynı doğrultuda harekete geçmeye, yola çıkan Cumhuriyetçiler Kurultayı’na omuz vermeye çağırmaktadır.
KARAR 5- Yerel çalışmaların değerlendirilmesi
THTM’nin yaygınlaşma ve örgütlenme kanalları: Yerel Temsilcilikler ve Meclisler Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi 12 Ocak 2025 tarihinde gerçekleştirdiği 4. Genel Kurul’u ile birlikte delege bileşimini Türkiye genelinde il ve ilçelerde yapılan toplantılarla belirleme modeline geçmiştir. 12 Ocak Genel Kurulunu takip eden süreçte de Genel Kurul kararı olarak, yıl boyunca yeni temsilciliklerin kuruluşunu örgütlemeyi, daha fazla yerel noktada THTM’nin somut varlığını güçlendirmeyi önüne koymuştur. Yerel temsilciliklerimiz ve meclislerimiz THTM’nin ilkeleri, manifestosu ve Genel Kurul kararları ışığında bulundukları yerde, yeni bir siyasal ağırlık noktası oluşturmayı; bunun için kendilerini demokratik kitle örgütlerinden, sendikalardan, dayanışma ve yardımlaşma derneklerinden, muhtarlıklardan, spor, kültür-sanat topluluklarından temsilcilerin ve siyasal sorumluluk bilinci yüksek tüm yurttaşlarımızın katılımına açmayı hedeflemektedir. THTM yerel temsilcilik ve meclisleri, THTM merkez delegelerinin yanında onlarca başka kişinin katılımıyla düzenli toplantılar, etkili yerel siyasi temaslar sürdürmekte, yerel gündemlerde mücadele süreçlerinin bulundukları yerelde örgütlenmesi görevini üstlenmektedir. Yerel temsilciliklerimiz ve meclislerimiz, yerel gündemlerin yanısıra THTM’nin ana gövdesinin yürüttüğü mücadele ve müdahalelerde de ana aktör olmayı sürdürmektedir. THTM 5. Genel Kurulu’unda bu önemli örgütlenme ve yaygınlaşma pratiklerinin tüm delegelerle paylaşılması ve önümüzdeki Genel Kurula kadar yeni temsilcilik ve meclislerin oluşturulması için görev çıkarılması hedeflenmelidir. Her Genel Kurulumuzda vurguladığımız gibi bir kez daha: Örgütleniyor, mücadele ediyor, hesap soruyor, öncülük ediyoruz; Bunun için adımlarımızı hızlandırarak, heyecan ve kararlılıkla; Yıl boyunca yeni Temsilcilikler!